Bak sıkıştırdı yine kalbim..!
Doktorum kansızlık bu, kalpte çarpıntı yapar diyor. Pek kulak asmıyorum ona, çok sevdiğim bir şeyi yaptığımda ya da kendimde bildiğim eksiklerin üzerine gittiğimde oluyor böyle.
Güzel bir başarının heyecanıyla atan kalbimin, yüzüme hafif sırıtan bir ifadeyi sabitleyivermesi ?kansızlık? olamaz. İçten içe sevinirim, bilirim ki sonunda güzel şeyler çıkacak!
Gülümseyerek akan yazıların melodisi daha oturmuş oluyor. Ama nota bilmeyen bir kişinin içsel bi? melodisi bu? Melodimin çalgısı klavye ya da kalem? Elime ilk ne, hangi renk geçtiyse?
Yazımın tonunu değiştiriyor kurşun kalem oluşu ya da kalın mürekkebin kağıda yayılışı. İnce narinse mürekkebi; biraz daha narin çıkıyor kelimelerim, kalınsa mürekkebi; daha vurgulu noktam, virgülüm? Klavyemde tonum ?calibri? öyle net, öyle kısa. Calibri bir kişi olsa ince, sarı saçlı, naif bir kız çocuğu olurdu…
Hazırlık aşamam yok benim, ne zaman ki hazırsam, o zaman yazıyorum. Bu mu özgür kılıyor blogger olmayı hiç düşünmedim, tembellik ettim.
Ne zaman ki kafan sakin değil, biraz dalgalı, atlamalı bir sandala yok olmalı benliğin yolculuğunda, birazcık kendinden bahsetmeli, tanıdıklarına ipucu vermeli.
Tamamlandı mı metnin, paylaşmalı en yakınınla, onların mimiklerine, seslerine, beğenme tonlarına takılmalı bence? Hiçbir zaman ?tamam? olmaz ama tamama yakınsa, son kez daha bakmalı ona hala sadece seninken sonra sergiye koymalı birazdan açık artırmada satılacak bir resim gibi!
Ben yazıya hazırlık sürecimi anlattım. Hürriyet Dünyası Yılbaşı partisine konuk olan Yaşar?ın kendini hazırlama ritüellerine konuk olalım şimdi de burayı tıkladığınızda çalacak Yaşar şarkısı eşliğinde?
Kimseyle konuşmamakla başlarım ben, küçük notlarla bilgi edinir o gün dinleyenlerim. Ne TV?de ne de radyoda konserimle ilgili yönlendirmem. Sürprizi bu, sesimi ilk o gün orada olanlar duymalı?
Dünyadan bi? haber geçer günün devamı konsere kadar, bunun için çabalarım.
Soundcheck öncesi kimse duymasın isterim tıpkı yeni gelini görmeyen damat gibi? 4-5 saat önce geldiğim konser alanına alışır, tüm her şeyin ?bence tamam? olduğunu bilmek isterim.
Konuşmam dedim ama sohbetlerimiz olur hem de müzik dışından bol kahkahalı. Olabildiğince uzaklaşsın diye beynimiz, komik anılara yer veririz. Müzik ister istemez sohbete dahil olur ama yine de bizimle, konserle değil, bizim dışımızdaki konserler, yeni çıkan sanatçıların albümleri?
Konsere 20 dk kala…
Üzerime giyerim sahne kıyafetimi. Bez parçası değil bu kıyafet dediğim daha ruhani bir şey! Sonra içsel hazırlanma sürecimde kimse kulise girmesin isterim bu eşim de olsa, annem de..
Sahneye giden adımlarda ise ellerini sıkarım yanından geçtiğim güvenliğin, seyircilerin, sahneye yakın herkesin. Bunu sadece bir el sıkma değil temas olarak görür, güç alırım her elini sıktığım kişiden. İhtiyacım var onlara, insan sıcaklığına çünkü sahneye çıktığınızda yalnızsınız. O yalnızlık anı korkunç bir şey! Yalnızlık bir süre devam eder ta ki yalnız olmadığını hıissettirene kadar seyirci. Bu bir şarkı da sürebilir, 3-4 şarkı da sürebilir?
P.S.
İki ayrı hayat, iki ayrı hazırlık süreci?
Hiçbir zaman tam anlamıyla hazır olunmuyor ama hazır olma fikrine alışılıyor!
6 Yorumlar
🙂 yahu ne desem şimdi. Senin ilk yazını okuduğumda anladım sende saklı cevheri
devam derim ben :))
geç kaldım.. ilk olamadım 🙂
benim kadar laf dinleyen bir okuyucu olabilir mi:) dinlediğim müziği kapadım…tıkladım linkini… senin seçtiğin şarkı eşliğinde bitirdim yazını lostum… bilirsin okumayı sevmem ama senin blogunu takipteyim;) sana tavsiyem… dışarı çıkacağın bir geceye hazırlık sürecini de yaz… çok eğlenceli olur 🙂
Ruhani süreci ve hayata dokunulan ayrıntıları paylaştığın için teşekkürler,
Her kelimen ve her karalaman yayılırken günlüğündeki kağıda , daha da seni tanımak , doyamayarak … yahuu nerede bu yazının devamı demek güzel çünkü tadı damağında kalan tatları (Yazları) hatırlamak hem kolay hemde bir sonraki yazıyı merak etmek , heyecanla beklemek..
işte benim seni okurken ve okuduktan sonraki ruhani sürecim, kalemine sağlık.. yüreğine sağlık.. kalbinin ritmine sağlık :)) sevgiler..
Güzeldi.
Yaşar’ı dinlemek hep iyi gelmiştir bana, hep…
Favorim Masal albümü.:)
Sahneye çıkarken yapılan el sıkma ritüeline de, bunu ifade ederkenki felsefeye de bayıldım.
Teşekkürler kuzum.
@berna yıldız ben artık yazılarım kadar senin yorumlarını da merak eder oldum, teşekkür ederim…
@nilhan teyzem asıl ben teşekkür ederimmm güzel yorumların için 🙂